Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, AÜ Hastanesi’nde şu ana kadar 5 yüz, 5 kol ve 2 rahim naklinin başarıyla yapıldığını belirterek, “Bir Türk çıktı, dünyada ilk defa bir rahim nakli yaptı. Bu aslında Nobellik bir işti. Suudi Arabistan, Hollanda’dan kraliyet ailelerinden rahim nakliyle ilgili talep var” dedi.
Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, AÜ Hastanesi’nde bugüne kadar yapılan nakiller ve bu yöndeki yeni çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın başındaki ekibin bugüne kadar 5 yüz, 5 kol ve 2 rahim nakli yaptığını belirten Rektör Özkan, dünyanın hiçbir yerinde böyle seri ve çeşitlilik olmadığını söyledi.
Prof. Dr. Özkan, “Dünyadaki örneklerinde yapılan nakillerde de hepsi ayrı takımlar. Bunların hepsini yapan dünyanın tek takımı biziz. Bu aslında çok büyük bir güç” dedi.
“RAHİM NAKLİ ASLINDA NOBEL’LİK İŞTİ”
Rahim naklinin gereken ilgiyi görmediğini belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, şunları söyledi:
“Örneğin Pfizer-BioNTech bir aşı geliştirdi. Biz bunu o kadar sahiplendik ki; ne güzel Almanya’da Türkler bunu yaptılar ama bir Türk çıktı, dünyada ilk defa bir rahim nakli yaptı. Bu ilk karaciğer ve böbrek nakli kadar kıymetli. Tamamen üremeyi değiştiren bir şey yapıldı.
Bu dünyada daha çok ilgi gördü, Türkiye’de çok anlaşılmadı. Burada bize sahip çıkılması gerekiyor. Dünyada ilk olduk, bizden sonra bir sürü ülke yaptı ve bu aslında Nobel’lik bir işti çünkü üreme fizyolojisine yeni bir şey kazandırdık. Hiç üreyemeyecek bir insanın mucize bir teknikle üreyebileceğini ortaya koyduk”
“NOBEL’İ TÜRKİYE’NİN HAK ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
2011 yılındaki rahim naklinin ardından 2020’de Ömer Özkan Sert adı verilen bebeğini dünyaya getiren Derya Sert’in, dünyanın ilk rahim nakillisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu:
“Sonra birçok ülke bizden gelip kurslar aldı, detayları öğrendiler ve kendi ülkelerine gidip, bizim yardımlarımızla bunları yaptılar. İsveç ekibi bizden sonra yaptı. 9 yıl Derya’nın doğumu için uğraştık, o yüzden ikinci-üçüncü nakli yapmadık.
Aslında üç hasta için iznimiz vardı ama Allah’a şükürler olsun ki yüzümüz kara çıkmadı, Derya’nın eline sağlıklı bir bebek verebildik. Bu anlamda öneminin çok farkına varılmadı. Aslında bu üreme fizyolojisinde bir çığır açtı.
Bizden sonra İsveç yaptı, Nobel’i veren ülke. Nobel’i Türkiye’nin hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü hakikaten üremeyecek bir insanın üremesiyle ilgili yeni bir teknik ortaya çıktı.”
“KRALİYET AİLELERİNDEN TALEP VAR”
Karaciğer ve böbrek nakilleri ile embriyo transferlerinin Nobel alan projeler olduğuna değinen Prof. Dr. Özkan, rahim nakli için yurt dışından çok talep aldıklarını hatta bunlar içinde hanedanlık soyunun devamı için kraliyet aileleri olduğunu da söyledi.
Özkan, “Suudi Arabistan’dan, Hollanda’dan, kraliyet ailelerinden rahim nakliyle ilgili talep var. Ayrıca o kadar çok yerden talep var ki hala da bunu en güvenli yapan ülke biziz. İsveç’te 2’si rahmi atmak durumunda kaldı, biri doğuramadı. Bu işi hakkıyla hakikaten güvenli ve ilk yapan yer burası. 11 yıl oldu, 12’nci yıla gireceğiz, kendini kanıtladı. İnsanlık için çığır açması, Türkiye’nin bu projeyle bir Nobel daha alması gerekiyor. Üremede tüp bebek Nobel aldı, bu da başka bir versiyonu aslında” dedi.