Anayasa Mahkemesi (AYM), hangi eyleme hangi disiplin cezasının uygulanacağının açık olarak belirtilmediği gerekçesiyle Yükseköğretim Kanunu’nun öğrencilere disiplin cezası verilmesine ilişkin yasal düzenlemesinin iptaline hükmetti.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, bir davayı gören Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’ndaki bazı hükümlerin Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek, iptali istemiyle Yüksek Mahkemeye başvurdu.
Başvuruda, kanunda disiplin cezası gerektiren eylemlerin soyut biçimde ifade edildiği ve hangi eyleme hangi disiplin cezasının uygulanacağının açık olarak belirtilmediği ifade edildi.
Mahkemenin başvurusunda, iptali istenen 54’üncü maddenin (a) bendinde, “Yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına, onur ve şerefine aykırı harekette bulunan, öğrenme ve öğretme hürriyetini, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükun, huzur ve çalışma düzenini bozan, boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan, bunları teşvik ve tahrik eden, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya ideolojik olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere; eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir.” hükmü bulunduğu hatırlatıldı.
KARARIN GEREKÇESİ
İptal istemini görüşen Anayasa Mahkemesi, belirtilen kanuni düzenlemenin iptaline karar verdi. İptal hükmünün ise 9 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.
Anayasa Mahkemesi’nin kararında, eğitim ve öğrenim hakkına sınırlama getirilirken temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması rejimini düzenleyen Anayasa’nın 13’üncü maddesinin göz önünde bulundurulması gerektiği, bu konudaki düzenlemelerin de Anayasa uyarınca öncelikle kanunla yapılması gerektiği kaydedildi.
Kanuni düzenlemenin şeklen var olmasının yeterli olmadığı, kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir olması gerektiği belirtilen kararda, “Kuralda, yükseköğretim öğrencileri bakımından disiplin suçu teşkil eden eylemler ve uygulanabilecek disiplin cezaları gösterilmekle birlikte bu suç ve cezalar arasında herhangi bir ilişkilendirme yapılmamıştır.” tespitine yer verildi.
Anılan kanunda hangi eylemin hangi disiplin cezası ile cezalandırılacağının açık ve net olarak gösterilmediği, bunun tespit edilmesine imkan sağlayacak herhangi bir ölçüt getirilmediği aktarılan kararda, şu ifadeler yer aldı:
“Kişiler ve idare açısından belirlilik ve öngörülebilirliği sağlayacak şekilde kanuni bir çerçeve oluşturulmamıştır. İdarenin söz konusu eylemler ve cezalar için kuralda öngörülen sıralamayı gözetmekle de yükümlü tutulmadığı anlaşılmıştır. Buna göre disiplin cezasını gerektiren eylemin gerçekleşmesi durumunda bir disiplin cezasının verilebileceği öngörülebilmekle birlikte hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığı yasal çerçevede belirli bir açıklık ve kesinliğe sahip değildir. Sonuç olarak eğitim ve öğrenim hakkına sınırlama getiren kuralın kanunilik şartını taşımadığı değerlendirilmiştir. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.”