İzmir 7. Tüketici Mahkemesi, Kovid-19 salgını döneminde yurttan ayrılan üniversite öğrencisini ödemediği taksitler nedeniyle icraya veren yurt sahibini haksız buldu.
Manisa’da yaşayan Hüseyin Can Gök, 2019 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü kazanınca barınma için Buca’da bir özel yurtla sözleşme imzaladı.
Üniversite öğrencisi, ayrıca yurt ile 15 Mayıs 2020 vadeli 7 bin 150 lira bedelli senet imzaladı ve eğitim döneminin devam ettiği marta kadar yurtta kaldı, bu aylara ilişkin taksitlerini de ödedi.
Salgın sürecinde, 2020 Mart’ta, okulların uzaktan eğitime geçmesiyle yurttan ayrılan Gök, Manisa’ya ailesinin yanına döndü. Yurt sahibi, geri kalan ödemenin yapılması için icra takibi başlattı. Gök ise borçlu olmadığının tespiti ile icranın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etti.
İzmir 7. Tüketici Mahkemesi, yurt sahibi tarafından icra takibi başlatılan 4 bin 100 liraya ilişkin tarafların dilekçelerini inceledi.
KARAR
Mahkeme, Gök’ün icra müdürlüğündeki dosyasında yurda borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet ispatlanmadığından davacılar yararına kötü niyet tazminatı hükmetmeye yer olmadığına karar verdi.
Mahkeme, kararında Türk Borçlar Kanunu (TBK) 138. maddede yer alan “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.” ifadelerini gerekçe gösterdi.
İçişleri Bakanlığı’nın 16 Mart 2020 tarihli genelgesi ile faaliyetlerin geçici bir süreliğine durdurulduğu ve 24 Haziran 2020 tarihli genelge ile de Temmuz 2020 tarihinden itibaren sınırlı olarak ve belirlenen kurallarla faaliyete devam edilebileceğinin kararlaştırıldığı belirtilen kararda, “İcra işleminin çökmesi için dış bir olayın meydana gelmesi olgusu gerçekleşmiştir ve bu durum borçludan kaynaklanmamıştır.” denildi.
Gök’ün avukatı Selim Balku, yurt yönetiminin müvekkiline sözleşmeyle beraber senet imzalattığını belirterek, salgın nedeniyle sözleşme iptaline rağmen senetlerin icraya verildiğini söyledi.
Salgın sürecinde olağanüstü bir durumun gerçekleştiğini dile getiren Balku, “Bu dönem içerisinde yükseköğretim kurumlarına dair bir yasa maddesi geçti. Eğitim dönemi askıya alındı. Tüketiciden beklenemeyecek bir sebepten ötürü bu sözleşme askıya alındı. Müvekkil ve yurt yönetiminin bir kabahati yok ama sonuçta tüketilen bir şey de yok. Burada kalınmadı ve tüketim olmadı. Yurt yönetimi buna sadık kalmalıydı. Bizce uygun bir karar.” ifadelerini kullandı.