Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) akademisyenlerince hazırlanan TÜBİTAK destekli proje kapsamında oluşturulan koyun sürüsünden elde edilen kaliteli yünler, tekstil sanayisinde kullanılacak.
NKÜ Ziraat Fakültesi Zootekni ve Tarımsal Biyoteknoloji ile Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği bölümlerinin öğretim üyeleri Prof. Dr. Rıza Atav, Prof. Dr. Sezen Arat, Prof. Dr. Pelin Gürkan Ünal, Prof. Dr. İhsan Soysal, Prof. Dr. Muhittin Özder ve Prof. Dr. Emel Özkan Ünal, Türkiye’de kaliteli yapağı verimine sahip “Karacabey Merinosu Başlangıç Sürüsü” oluşturulması ve bu koyunların yünlerinden katma değeri yüksek kamgarn dokuma kumaşı üretimi için çalışma başlattı.
Akademisyenler, 2020 yılında TÜBİTAK’dan destek alan proje kapsamında Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli’nde çok sayıda koyun ve koçtan yün numunesi toplayıp, lif kalite özelliklerini test ederek yapağı inceliği 24 mikronun altında olan hayvanları belirledi.
Ardından satın alınan 30 koyun ile 3 koç NKÜ Ziraat Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Çiftliği’ne getirilerek “Karacabey Merinosu Başlangıç Sürüsü” oluşturuldu.
Koyunlardan elde edilen yünler bir firma tarafından kumaşa dönüştürülmeye başlandı.
KUMAŞ ENDÜSTRİSİNİN TALEP ETTİĞİ STANDARTLARDA
NKÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Atav, kamgarn yünlü dokuma kumaş endüstrisinin talep ettiği standartlarda yapağı verimine sahip bir koyun sürüsü oluşturduklarını söyledi.
Proje için kaliteli yüne sahip koyun ırklarını incelediklerini belirten Atav, şöyle devam etti:
“Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) destekli proje kapsamında Karacabey Merinosu’nun en iyi potansiyeli arz ettiğini gördük. Ön çalışmalarda bir çiftlikte 50 koyunu incelediğimizde içinde kaliteli yüne sahip bir ya da iki koyun olduğunu gördük. Bunun üzerine geniş bir saha çalışması yaparak Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerindeki çiftlikleri ziyaret ettik. Binlerce koyunu inceleyip içlerinde inceliği 24 mikronun altında yüne sahip koyunları saptadık. Binlerce koyun arasından 53 koyun çıktı. Kalite özellikleri olan uzunluk, mukavemet gibi özellikleri değerlendirdikten sonra 30 dişi anaç 3 koçu sahiplerini ikna ederek satın aldık.”
Atav, tekstil sanayisinde kullanılan yünlerin Avustralya’dan ithal edildiğini anlattı.
“KAMGARN” KUMAŞININ MUADİLİ ÜRETİLDİ
Yerli ürünlerin kaba, karışık sınıfta olduğu için halı, kilim ya da kaban gibi alanlarda kullanılabildiğini aktaran Atav, “Oluşturduğumuz başlangıç sürüsünü bir yıl besledikten sonra kırkımını bu sene mayıs ayında yaptık. Yünsa firmasının fabrikasında yünlerin iplik üretimi ve akabinde de kumaş üretimini gerçekleştirdik. Avustralya yünüyle üretilen kamgarn kumaşının muadilini Türk yünüyle üretmeyi başardık.” dedi.
Atav, saha çalışmalarında kullanılan yünlerin 28 mikron civarında olduğunu ancak kamgarn kaliteli kumaş için 24 mikronun altında bir incelik gerektiğini dile getirdi.
Oluşturdukları sürüdeki koyunların yün kalınlıklarının 24 mikronun altında olduğuna işaret eden Atav, şunları kaydetti:
“Ortalaması 23 mikron. Dolayısıyla buradan çıkan yün kaliteli. Takım elbise kumaşı üretimine elverişli. Aslında projemizde temel hedef ideal bir başlangıç sürüsü oluşturmaktı ve bunu başardık. Akabinde bunun yaygınlaştırılması gerekiyor. Çünkü küçük bir sürüden çıkan yün ihtiyacı karşılayacak durumda değil ama şu an Türkiye’de aslında yıllık 73 bin ton yün üretimi var. Bunun 12 bin ton civarı merinostan geliyor. Eğer bu 12 bin tonun tamamı kaliteli bir yapağıya dönüştürülebilirse o zaman aslında iç ihtiyacımız olan yünü yerli üretimle karşılamak mümkün olacak.”
“BU PROJE GENİŞLETİLMELİ”
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Soysal da Türkiye’de ulusal veri kayıtlarına göre 6 milyonu aşkın Karacabey merinosu dışında da merinos kökenli koyun ırkları olduğunu aktardı.
Yapağının sanayide işlenebilirliğini sağlamak istediklerini dile getiren Soysal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şu an çiftçilerin elindeki yapağı para etmiyor. Yapağı pazarlama sorunları ya da çeşitli nedenlerle yeterince değerlendirilemiyor. Bunun yurt içinde değerlendirilmesi önemli. Bu bir küçük numune proje. Çiftçilere destek verilirse yapağı üretiminin gelişeceğini düşünüyoruz. Bu projenin genişlemesi lazım. Bu proje, diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi ince yapağının değerlendirilmesine yönelik farkındalık oluşturmak amaçlıydı.”