İşin uzmanı olmayan kişilerce “merdiven altı” diye tabir edilen merkezlerde kalitesiz malzemeyle yapılan estetik işlemleri nedeniyle çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşan “estetik mağdurları”, çareyi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde buluyor.
Vücutta beğenilmeyen, psikolojik açıdan mutsuz hissettiren bölgeleri değiştirme isteğiyle yaptırılan dolgu, botoks gibi estetik işlemler ile bazı kozmetik uygulamalara ilgi giderek artıyor.
Ancak bu işlemleri yaptırmak için plastik cerrahlar, dermatologlar ya da Sağlık Bakanlığından özel sertifika alan medikal estetik uzmanları yerine güzellik ve kuaför salonlarını, “merdiven altı” olarak adlandırılan merkezleri tercih edenler çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliyor.
Bunlar, kişide fiziksel ve ruhsal açıdan büyük hasar bırakırken, organ kaybı gibi hayati risklere de yol açabiliyor.
Yanlış estetik uygulamalarından muzdarip olanlar sorunlarının çözümü için uzman arayışına girerken İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekayi Kutlubay ile Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Gülşen ve ekibince hatalı estetiklere, bunlardan kaynaklanan komplikasyonlara müdahale ediliyor.
AA muhabirine, hatalı estetik uygulamalarının nasıl düzeltildiğine ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Kutlubay, özellikle son 1 yılda hastanelerine bu tarz vakaların çok geldiğini söyledi.
Birçok kişinin estetik mağduriyeti yaşadıktan sonra nereye gideceğini ve bu işin uzmanının kim olduğunu bilemediğini belirten Kutlubay, “Dolgu yapılan bölgede enfeksiyon gelişen, dolgusu damara denk gelen ve körlük oluşan, dokuda çürüme meydana gelen, dolgusu yer değiştiren, botoks sonrası felç gelişen, mezoterapi ya da gençlik aşısı yaptırıp problem yaşayanlar oluyor. ‘Bunlara bir çözüm yolu bulalım, bir ünite oluşturalım.’ dedik. Bu açıdan Kozmetik Uygulamalar Komplikasyon Ünitesi’ni oluşturduk. Resmi başvurumuzu da yaptık.” bilgisini verdi.
Enfeksiyon gelişenlerde antibiyotik tedavisine başladıklarını, dolguya bağlı oluşan reaksiyona da dolguyu eritmek için kullanılan farklı maddeleri o bölgeye enjekte ederek müdahalede bulunduklarını anlatan Kutlubay, bu tarz işlemler sonrası en çok korkulan komplikasyonun körlük olduğuna dikkati çekti.
Kutlubay, şimdiye kadar bu şikayetle kendilerine gelen olmasa da yurt dışı yayınlarına bakıldığında, buna rastlandığını aktararak, körlüğün kalıcı olmaması için ilk 6 saatte, radyoloji uzmanının desteğiyle anjiyo ya da ultrasonla tıkanan göz damarına eritici enjeksiyon yapılarak müdahale edilmesi gerektiğini anlattı.
Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, dolgu ve botoks gibi estetik uygulamalarını doktor olmayanların, kuaför salonlarında çalışanların yaptığını duyduklarından bahsederek, “Kanuni olarak bu işlemleri dermatologlar, plastik cerrahlar ya da medikal estetik uzmanı dediğimiz, Bakanlıktan özel sertifika almış doktorlar yapabiliyor. Ama branşı olmayan diğer hekimlerin, diş hekimlerinin de bu işleri yaptıklarını duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Estetik işlemi yapan kişinin anatomiyi çok iyi bilmesi, doğru noktaya doğru maddeyi enjekte etmesi gerektiğini vurgulayan Kutlubay, şöyle devam etti:
“Enjekte ettiği ürünle ilgili bir sıkıntı yaşarsa -ki bu olabilir- nasıl müdahale edeceğini, o ürünü nasıl çözeceğini çok iyi bilmek zorunda. Piyasada kaçak, ruhsatsız ürünler olduğunu duyuyoruz. Bu ürünleri kullanıp da sorun yaşayan bir sürü hasta karşımıza bir şekilde çıkıyor. Bu işler mutlaka ya muayenehanede ya poliklinikte ya hastanede, tıp merkezinde yapılmalı. Maalesef gene duyuyoruz ki bu işler ‘merdiven altı’ diye tabir ettiğimiz, güzellik salonu, kuaför salonu ya da bunların hiç olmadığı yerlerde bile yapılabiliyor. Komplikasyon yaşayan hasta sayılarının artışına da bakacak olursak resmi mercilerimizin bu işe bir dur demesi lazım.”